Diyanet İşleri Başkanlığından "Maddi ve Manevi Tükeniş: Kumar" Konulu Hutbe
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan "Maddi ve Manevi Tükeniş: Kumar" konulu cuma hutbesi, yurt genelindeki camilerde okundu. İslam'ın haram kıldığı konulardan biri olan kumara dikkat çekilen hutbede, kumarın haksız kazanca dayalı, zararlı ve manevi açıdan yıkıcı bir alışkanlık olduğu vurgulandı.
Kumarın Zararları ve Haramlığı
Kumarın sevgi ve kardeşlik duygularını yok ettiği, kin ve düşmanlık duygularını körüklediği belirtildi. Akıl ve ruh sağlığını bozarak aile huzurunu tehlikeye atan kumar, bencillik ve menfaatçilik gibi olumsuz özellikleri besleyen bir hastalık olarak tanımlandı.
Kumarın Yasaklanması ve Haram İlan Edilmesi
Kumarın Toto, loto, iddia, piyango gibi tüm çeşitleriyle haram olduğu hatırlatıldı. Ayet-i Kerime ile kumarın insanlar arasına düşmanlık ve kin sokarak Allah'ı anmaktan alıkoymaya çalıştığına dikkat çekildi.
Kumarın Farklı Çeşitleri ve Haram İlan Edilmesi
Hutbede, at yarışları, ganyan, hayvan dövüşleri gibi kumarı teşvik eden oyunların da haram olduğu vurgulandı. Özellikle dijital mecralarda oynanan bahis oyunları ve şans oyunlarının da kumar kapsamında değerlendirildiği belirtildi.
Kumar Yoluyla Elde Edilen Paranın Hayra Kullanılamayacağı
Rızkın helal yollardan kazanılması gerektiği ve kumar gibi haram yollarla elde edilen paranın hayır hasenat için kullanılamayacağına vurgu yapıldı. Faiz, kumar ve benzeri yollarla edinilen paraların ibadetlerde kullanılamayacağı hatırlatıldı.
Gençlerin Sanal Kumar Tuzağına Düşmesi
Gençlerin sosyal medya ve dijital platformlar aracılığıyla kumar tuzağına düşürüldüğüne dikkat çekilen hutbede, bu tuzaklardan korunmanın önemi vurgulandı. Kumar reklamlarının gençleri ve çocukları olumsuz etkilediği üzerinde duruldu.
Kumarın Manevi Tükeniş ve Uzak Durulması Gerekliliği
Kumarın manevi bir tükeniş olduğu belirtilerek, kumarın zararlarından kaçınmanın en etkili yolunun hiç başlamamak olduğuna vurgu yapıldı. Gençlerin kötü alışkanlıklardan korunması için ailelerin sevgi, muhabbet ve güven temeline dayalı bir ilişki kurmaları gerektiği hatırlatıldı.